Merhaba arkadaşlar,
Kısmetse bu sezon pist arkadaşım bu ufaklık olacak. Rodajı daha yeni yeni bitiyor, yine de birşeyler karalamak istedim dilim döndüğünce. İlk pist gününden sonra daha detaylı izlenimlerimi eklerim.
Öncesi
Bazı arkadaşlar bilirler, son 1,5 senedir Bmw M2 kullanıyorum, onun öncesinde kısa bir süreliğine BRZ maceram olmuştu. Kimine güçsüz gelse de o dönemde benim için ideal ayarlarda bir araçtı. Arkadan itişe ilk geçişimdi ve zehiri yeni yeni alıyordum. Hafifliği, hissiyatı, sürüş pozisyonu, vites geçişleri hala aklımdadır. Otobanda talihsiz bir kaza sonucu pert ettim ve ardından M2'ye geçtim. Uzun bir süre M2 ile piste çıktım. Yüksek gücü ve (kütlesine rağmen) inanılmaz çevikliği beni çok etkilediyse de brz'deki hissiyatı veremedi. (yüksek sürüş pozisyonu, turbo motor, yumuşakımsı vites hissiyatı ve olmayan direksiyon hissiyatı başlıca nedenler arasında). Aklımın bir köşesinde hep bu boşluğu dolduracak bir araç aradım. Artık kriterlerim belliydi: arkadan itişli, manuel, hafif ve mekanik bir araç. Alfa 4C neredeyse tüm bunları karşılıyordu ama malesef manuel vitesi yoktu. Mx-5 2.0 için niyetlendim, mazda ankara bayisi resmen arabayı satmamak için uğraştı. brz'ye de hemen dönmek istemiyordum. Araya bir Cayman S 987 sıkışırdım ama o da pist için yeterli kondisyonda hissetirmedi. Gel zaman git zaman, falan fistan derkeen...kafayı kırdım.
Aradağım kan
Lotus markası uzun zamandır radarımdaydı aslında. Youtube'da izlemediğim tek bir Lotus inceleme videosu yoktur. Ancak Türkiye'de bu zamana kadar resmi bir distrübütörünün olmaması beni hep bu markaya yanaşmama engel olmuştu. Ama artık yapacak bişey yoktu. Kafayı kırmıştım. Tüm kriterlerimi fazlasıyla karşılıyordu. Peki hangi Lotus? Bildiğiniz üzere en hafif ve hissiyatlı Lotus modeli "Elise" ve bunun piste en uygun modeli de "250 cup"dı. O yüzden seçimim çok da zor olmadı.
Teyp mi? O da ney
Kısaca araçtan bahsetmek gerekirse 1.8 litre, 250 beygir gücünde supercharge'lı motoru var ve standart kerb ağırlığı 917kg. Teyp, klima, taban halısı gibi ağırlık yapan bir çok şey opsiyon. Bunlardan sadece klimayı seçtim. (sonradan pişman oldum ama neyse). Hafifletici olarak da bir takım karbon parçalar ve 2-piece fren diski opsiyonu seçtim. Tahminim benim spec 925 kg falan olması lazım. Frenler ap racing, amortisörler bilstein ve yaylar eibach olarak tercih etmiş Lotus'taki amcalar.
Hissiyat
İşte Lotus'u Lotus yapan madde. Bu arabayı bir X kişisi almışsa eğer bunun için almıştır, kara kaşı kara gözü için değil. Bir kere nereyse yerle bir oturuyorsunuz. Ayağınızın direk alümünyum şasiye değiyor. Direksiyon sistemi saf rack & pinion. Bırakın elektriği, hidrolik bile değil. Yolda olup biteni çok iyi anlıyorsunuz. İçeriye her türlü sesi alıyor. 80'de rüzgar sesi başlıyor, katlanarak artıyor. 150'yle giderken sanıyorsunuz ki 250'yle gidiyorum. Yağmur suyunu bile içeri alıyorVites hissiyatı tam hayal ettiğim gibi, tamamen mekanik. Brz de iyiydi fakat bu başka bir seviyede. Sürüş pozisyonuna tam alışamadım, gömülme hissi yok. Her ne kadar sürüş pozisyonu alçak olsa da, etrafınızdaki camların da çok alçaktan başlaması sebebiyle sanki yüksekte oturuyormuş gibi hissettiriyor.
Sürüş
Henüz 750 km oldu, çok fazla zorlayamadım ama uyuz gibi de kullanmadım, az çok fikir sahibi oldum gibi. Direksiyon hamlelerine anında tepki vermesi güzel ama sanki M2'deki çeviklik yok. Kilidin olmaması da buna etken olabilir. M2'deki M-diferansiyelin nasıl mucizevi bir teknoloji olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Elise biraz daha önden kaymaya meyilli. 8.virajı güzel döner ama 12,13,14'ü M2 kadar dönemez gibi geliyor. Nisan ayında daha detaylı yazarım bu kısmı.
Artılar
- Direksiyon hissiyatı
- Vites hissiyatı
- Go-kartımsı sürüş
Eksiler
- Yol ve rüzgar gürültüsü
- Sürüş pozisyonu bir garip
- Direksiyon turu fazla (çok çevirsen de az dönüyor)
- Soft top takılıyken içeriye su alıyor.
- Gaz tepkisini daha iyi beklerdim
- Koltuklar çok sert
![]()