Bende konuya katılmak istiyorumçok beğendiğim bir araç 2.3-16 lar. ancak ufak bir araştırma yaptım bu araçlar hakkında 190E 2.3-16 larda AMG diye bir model olmadığını öğrendim. çünkü Mercedes, AMG'yi 1991 yılında satın almış ve ilk satışa sunulan araç 190E 3.2L AMG'miş. AMG sadece body kit konusunda ilaveler yapmış
bu arada 2.3-16 lar sadece 2 renk üretilmiş smoke silver ve blue-black metalik renk.
Yanlışım varsa kusura bakmayın...
![]()
Aynen öyle renkler bizim değimimizle balköpüğü ve simli siyahMotor cosworth un yaptığı bi motordur.AMG nin 190 kasada oynadığı araç ise 3.2 dir
![]()
2.5-16'lar da katalitik ve katalitiksiz olarak ikiye ayrılıyor.katalitikli model 197Hp, katalitiksiz model 204Hp güç üretiyor.
bu arada 2.5-16 var mı satışta??![]()
insan bunlara baktıkça arabadan soguyor yahuyatın uyuyun
![]()
Çok bilmiyecen, Bir bilenede sormuyacan, bileni bulmuşken yaptıracan
Ekim Ayı 2010 Yılı Tuning Türkiye Yazım...
N.Burak EKMEKCILERMercedes’te ki İngiliz Dokunuşu
1970’lerde Mercedes ralli serilerinde R107 adını verdiği V8 Motorlu güçlü ve hafifletilşmiş Coupesi Mercedes 450 SLC 5.0 ile yarışıyordu. Ancak o yıllarda Mercedes 190 E’yi rallilerde kullanmak istiyordu ve ünlü İngiliz modifiye firması olan Cosworth’e 320bg gücünde bir canavar yaratmaları için teklifte bulundu. Bu proje Cosworth’te aynı zamanda WAA olarakta biliniyor. Aynı zamanda Audi, Turboşarjlı ve dört tekerden çekiş özelliğine sahip Quattro modelini piyasaya sürmüştü ve bu aracın 2.3-16v’ye en büyük rakibi gözüyle bakılıyordu. Mercedes mühendislerinin 190 E ye olan tutkuları, Cosworth’un başarılı işçiliği sayesinde Mercedes bu araçla yönünü Deutsche Tourenwagen Meisterchaft’a yani DTM’ye çevirdi. Bu yarış serisinin özelliği ise bu yarışta sadece günlük kullanılabilen araçların yarışabilmesiydi. Bu sebeple Mercedes 190’a Cosworth motorun modifiye edilmemiş halini koymayı uygun görmüştü. Yüksek performanslı bu model 190 E 2.3-16V olarak adlandırıldı ve 1983 yılının Eylül ayında Frankfurt Araba Fuarında tanıtıldı. Tanıtımda elde edilen övgüler Mercedes’in ne kadar iyi bir iş çıkarttığını ortaya koymuştu.
Üretilen ilk 3 arabada sadece kozmetik olarak değişiklikler yapılmıştı ve bu araçlar Ağustos ayında İtalya’da bulunan Nardo test pistinde 3 adet yeni Dünya rekoru geliştirdiler. Kaydedilen ortalama hız ise 247.94 km/h’ydi. 50.000km’lik endurance testinden sonra Dünya çapında 12 yeni rekora imza attılar.
Coswort Motoru 2.3 Litre 8 Valf 136bg’lik bir alt yapı üzerine kuruluydu ve çoktan 190 E ve E Klass Serisinde yerini almıştı. Bunun ardından Cosworth bu motor için daha önceden DFV ve DBA’dan öğrendiklerini kullandıkları bir kapak üretti. Hafifletilmiş malzemeler kullanılarak yapılan çift egzantirik ve silindir başına dört valf kullanılarak üretilen motor 16 valfe çıkarılmıştı ve yanma odasındaki optimum denge saplanmıştı.
Normal yol modelinden ziyade 190 E 2.3-16 49bg güç ve 55Nm daha fazla tork üreterek tek egzantirikli 2.3 I4 motordan kendini öne çıkarıyordu. 2.3lt 16valf motor 6.200 devirde 185bg güç ve 4.500 devirde de 235Nm tork üretiyordu. 95.5x80.25 Bore&Stroke ölçülerine sahip olan motor hiç zorlanmadan7000 devirleri görebiliyordu. Bu canavar 0’dan 100km’ye ise 8 saniyeden daha az sürede çıkıyordu ve bununla beraber 230km/s hızada bir solukta ulaşmak mümkündü. Amerikan modellerde ise motor sıkıştırması 10.5:1’den 9.7:1’e çekilmişti bu yüzden o modeller 167bg güç ve 220Nm torkla yollardaki güç gösterisine devam ediyordu. 2.3-16 normal versiyonundabulunan emiş ve egzoz çıkışlarıdan daha büyük ölçülere sahipti. Bununla beraber farklı Egzantirik ölçüleri vardı, kuru karter çıkartılmıştı. Normal modelde kullanılan Bosch K-jetronic yerini Kugelfischer enjektör sistemine bırakmıştı. Bunlar gibi değişiklikler gücü 185bglere kolayca çıkartmıştı. Motor kapakları Cosworth tarafından Coscast döküm firmasınında yardımıyla Worcester’de hazırlanıp Almanya’ya gönderiliyordu ve burda bütün iç aksamı özel alaşımlı pistonlar ve diğer ekipmanlarla dolu olan motorlara montajı sağlanıyordu. Bu sayede yüksek hızlarda aracın gücü stabil kalabiliyordu.
Daha sonradan 2.3L hacmindeki motor 1988 yılında 2.5L’ye çıkarılarak yeni bir model üretildi. Bu modelde 2.3L’de kullanılan tek zincirli sistemin yerine çift zincirli sistem kullanıldı. Bu modelde güç 17bg daha arttırlmıştı.Avrupa modellerinde katalizör olmadan yapılan ölçümlerde 204bg gibi bir güç elde edilmişti. Katalizörlü 2.5-16’lar 197bg güç üretiyorlardı. 2.5 motorun Mercedes’e mi yoksa Cosworth’e mi ait olduğu hala tartışılıyor. Mercedes bu sport sedanında Ingiliz firmasının hiçbir yardımı olmadığını savunsada 2.3’te Cosworth firmasından aldığı yardımlarda Coscastfirmasının dökümünü yaptığı parçaların üzerine bastığı logoyu 2.5’te ki bazı parçalarda da görmek mümkün. Cosworth firması bu projeyi kendi literatüründe WAB olarak adlandırdı. WAB projesi ünlü otomobil programı olan Top Gear’a da konu olmuştu ve Top Gear’ın yorumuna göre 2.5 Modeli dünyadaki nadir klasik araçlar arasındaydı. Çünkü 2.5’in de M3 gibi gizlilikte yarışan bir geçmişi vardı.
16 Valfin olan modeller diğer 190 modellerinden çok daha farklıydı. 2.3-16 ve 2.5-16’da kullanılan Body Kit tam olarak 0.32 hava direnci ortaya çıkarıyordu ve bu da Dünya üzerindeki en düşük Spor Salon CD değerlerinden biriydi. Direksiyon tepkisi diğer 190’lara göre daha farklıydı ve Direksiyon simidi daha küçüktü normal modellerde bulunan 55 litrelik benzin deposu 70 litreye çıkarılmıştı. Kullanılan GETRAG marka 5 ileri manual Şanzuman yarış ruhunu barındırıyordu ve ters bir özelliğine sahipti. Bu 2-3-4-5 ile gercek bir H harfi yapmak demekti. Vites geçişlerinin farklılığı “Notchy, Baulky” (Dereceli, inatçı) olarka adlandırılmıştı. Bu şanzuman BMW E30 M3’te de kullanılmasına rağmen BMW mühendisleri geçişleri Standart bırakmışlardı. Bu avantaj olduğu kadar bir dezavantajdı çünkü normal araba kullanmaya alışmış olan sürücüler kalkış yapmak için 1.vitese soktukları arabayı aslında geri vitese sokuyorlardı.
İç donanımda ise 4 koltuklu olan bu süper salonda Recaro imzasını görmek mümkün. Ön koltukların yanı sıra arka koltuklarda da şişirilmiş yan desteklere rastlamak mümkün. Orta konsolda ise diğer 190’lardan extra olarak Yağ ısı göstergesi, Kronometre ve Voltmetre bulunmaktaydı. 2.3-16 sadece 2 renk olarak piyasaya çıkmıştı; Mavi-Metalik Siyah ve Smoke Silver. 2.5-16’da ise buna iki renk daha eklenerek Almandine Red ve Astral Silver ile satışa sunulmuştu.
Bütün 2.3-16’lar standart donanımdan LSD ile çıkarılmıştı. Bunun yanında 2.3-16’da opsiyon olarak sunulan Mercedes ASD sistemini 2.5-16’da standart olarak almak mümkündü. ASD sistemi elektronik ve hidrolik kontrollü limitli otomatik diferansiyel sistemiydi. Bu sistemde diferansiyel %15’ten %100’e kadar farklı oranlarda kilitlenebiliyordu. Bu bir çekiş kontrol sistemi degildi sadece lastiklerin patinaj çekmemesini sağlayan yardımcı bir ekipmandı. Bu sistemin çalıştığını belli eden ibare ise gösterge panelinde bulunan Amber renkteki üçgendi.
16 Valf modelleri normal 190’lardan farklı bir süspansiyon sistemine sahipti. Daha basık ve daha sertleştirilmiş amortisor sistemi daha az esnemeye izin veriyordu. Daha büyük viraj çubukları, daha sert Tabla fişekleri ve SLS “ Self-Levelling Suspension” bulunuyordu. Bu sistem sayesinde aracın arkasının yüksekliği istenildiği gibi ayarlanabiliyordu buda aracın arkası yüklendiğinde sürüş konforundan ödün vermeyi engelliyordu.
1984 yılında Nürburgring’te bazı pilotlar ve F1 pilotları araçları denemek amacıyla piste çıktılar. O yıllarda ismi pek duyulmamış ünlü yarışçı Aryton Senna birinci olmuştu.
Özel takımlardan olan AMG 2.3-16 ile içlerinde önemli yarışlardan biri olan DTM dahil, bir çok Touring yarışına girdi. 1980’lerin sonlarında 2.5-16 (ki bu model Amerika’da hiç satılmadı) bir çok yarışta BMW M3 ve Turboşarjlı Fors Sierra Cosworth’e karşı geldi.
BMW M3 Sport Evolution’un sahneye çıkışının ardından Mercedes 2.5-16’sında değişiklik yaparak satışına hız kazandırmayı düşündü. 1989 yılının Mart ayında 190 E 2.5-16 Evolution Cenevre Otomobil Fuarında tanıtıldı. Evo I, ki bu araca literatürde verilen adın ta kendisidir, yeni Spoiler ve daha geniş lastiklere sahipti. Dışındaki değişikliklere çok önem vermeyen Mercedes Mühendisleri aracın metalinin altındaki değişikliklerle isimlerinden baya söz ettirmişlerdi. Frenler ve süspansiyonlar yeniden elden geçmişti. Aracın tamamı SLS ile donatılmış ve bu sistem içeriden sadece tek tuşla ayarlanabiliyordu. Bu sayede EVO I yarış pistlerinde daha başarılı bir hale gelmişti.
Evo I 2.5-16 diğer 2.5’ler ile aynı güce sahipti ama motorda daha kısa tutulan Stroke ve daha büyük Bore sayesinde motor ulaşabileceği en yüksek devire kolayca dönebiliyordu. Cosworth firmasının WAC olarak literatürüne aldığı yeni motorda hafifletilmiş ve açıları yeniden düzenlenmiş Egzantirikler bulunuyordu.
Evolution modeli DTM’nin genel kuralı olan 500 adet yol modelinin satılmasından dolayı sadece 502 adet üretilmişti. Araç sahipleri daha fazla güç istedikleri taktirde PowerPack olarak adlandırılan ve AMG tarafından sunulan opsiyonuda kullanabiliyorlardı. Bu Paket tek başına o yıllarda 18.000 Marktı. Bu pakette Farklı egzantirikleri, daha büyük emme manifoldu, daha agresif olarak hazırlanmış enjektör ve yakıt yönetim sistemi farklı egzoz giriş çıkışları gibi extralar bulunuyordu. Bu paket sayesinde araçtan net 30bg almak mümkündü.
1990 yılının Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarında 190 E 2.5-16 Evolution II tanıtıldı. Birinci modelin başarısının ardından Mercedes 502 adetle sınırlandırdığı bu aracı daha satışa bandına inmeden hepsini satmıştı. 1990 yılında aracın satış fiyatı tam olarak 80.000$’dı.
Evo II AMG PowerPack’i içinde barındıran aynı kısa Stroke’a sahip olan 2.5’lik motoru kullanıyordu. Evo I’de olduğu gibi bu modelde SLS ile donatılmıştı. Bu araçtaki en fazla göze çarpan modifiye ise sıradışı Body Kiti idi. Stuttgart Universitesi Profesörü Richard Eppler tarafından tasarlanmış Body Kit’te Ayarlanabilir arka Spoiler, Arka cam Spoiler’ları ve Evolution II 17” Jantları bulunmaktaydı. Araç tunel testinde tam 0.29 Drag Force ile iddalı bir sürtünme sayısı ortaya çıkarmıştı. Body Kit sayesinde Down Force’ta da inanılmaz bir artış olmuştu. Hatta o yıllarda BMW mühendisleri tarafından söylenen bir anektodta, “Eğer bu kanat çalışıyor ise, bizim rüzgar tünellerimizi yeniden dizayn etmemiz gerekicek” şeklinde bir ibareye yer verilmişti.
Söylendiği gibi 502 Blauschwarz yani mavi/siyah metalik Kombinasyonunda araç üretildi ama sadece son 2 numara olan 501 ve 502 Astral Silver modelinde üretildi.
Son olarak Evo II’de extradan kullanılan AMG PowerPack’e hakkında birkaç sey söyleyelim. 2.5-16 Evo I modelinde AMG PowerPack aracı 7200 devirde 224bg güç ve 5000 devirde de 245Nm torka çıkarıyordu. Buda son süratı 250km/s’e çıkarıyordu. Ancak bu güç 2.5-16 Evo II’de 350bg’lere kadar çıkmıştı.
Ülkemizde bu nadide araçlardan bulmamız mümkün. Umarım bu yazıdan sonra bazı araç satılmasına yardımcı olan sitelerde bu araçların fiyatlarına bir göz gezdirirsiniz. Araçları alıp tekrardan toplamak çokta zor olmasa gerek. Bu aracı sürme zevkine birkaç kez erişmiştim. Hem konfor hemde güç cidden bu araçta aynı anda barınıyor. Sizi içine çeken Recaro koltuklarla yarış pistinden çıkıp gelmiş bir safkan yarış arabasına sahip olmak çokta zor değil.
KA Style
190E 2.5 16V EVOII body Kitli bir W201 olsa tadından yenmezdi![]()
KA Style
Antalya cevresınde Mercodan anlayan arkadslar varsa ltfen benle ıletısme gecebılırlermı..
Bilgiler ıcın cok tskkur ederım daha once arac toplamıstım golf mk1 onla acemılımı ve sanayıdekı ınsanları cozdum bu arac cok efsane olucak gıbıme gelıyr
Bende çok beğeniyorum bu makinaları aşağıdaki makina favorilerim arasındadır ;
Mercedes - Benz 190 190 E 2.6 1987 Model 13.000 TL Sahibinden satılık ikinci el
Ya örs olacak sağlam duracaksın, yada çekiç olacak zamanında vuracaksın..
bu arabalara 28 000 gibi rakamları vermek ciddi çılgınlık 300 ce 24 ler den daha pahalı oluyo bu durumda
atın iyisine ''Doru'' yiğidin iyisine ''Deli'' derler.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)